Powered By Blogger

1 Mayıs 2014 Perşembe

KOZAN SANCAĞI ÜZERİNE NOTLAR II

Şamil YAZAN
Araştırmacı-Yazar
Kozan Sancağının Sınırları
Her milleti Türk yapmak gibi her Türk boyunu da Avşar yapmak gibi bazı şeyleri abartmayı seviyoruz galiba. Nitekim Ahmet Cevdet Çamurdan da  “Kozan’ı Tanıyalım” isimli eserinde Kozan Sancağının sınırları biraz abartmışa benzemektedir. Ahmet Cevdet Çamurdan’a göre Kozan Sancağının güney sınırı: “ Adana’nın Karahacılı Köylerinden başlayarak Aşağı Sırkıntı Nahiyesi ve Yukarı Sırkıntı Nahiyeleri adlı iki nahiyeleri içine alarak Sarıçam istikametinde Ceyhan Nehrine ulaşan…” diye tarif etmektedir. Ahmet Cevdet Çamurdan’ın verdiği bilginin tarihi gerçeklikle örtüşür bir yanı yoktur. Çünkü Aşağı Sırkıntı Nahiyesi Kozan Sancağına bağlı değildir. Aşağı Sırkıntı Nahiyesi Adana Vilayetinin merkezine(yani Adana’ya) bağlıdır. Aşağı Sırkıntı Nahiyesi Çeplece Deresinin güneyinde ve Ceyhan Nehrinin batısında yer almaktaydı. Tarih boyunca devletlerinin sınırların değiştiği gibi vilayet ve sancaklarında sınırları da değişmiştir. Bu yüzden Kozan Sancağının da sınırlarının tarih boyunca değişmiş olabileceğini dikkate almak zorundayız.
Kozan Sancağı Üzerine Yazılan Bir Kitap
Kitabın adı “XIX. Yüzyılın İkinci yarısında Kozan Sancağı”. Kitabın yazarı Prof. Dr Adem Tutar. 2010 tarihinde Elazığ’da Manas Yayıncılık tarafından yayınlanmıştır. Kitap 134 sayfadır. Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Kozan Sancağının kurulması ve idari yapısı anlatılmaktadır. İkinci bölümde Kozan Sancağının iktisadi yapısı anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde Kozan Sancağının sosyal yapısı anlatılmaktadır. Kitapta kitabın yazarı hakkında bilgi verilmemektedir. Bizim yaptığımız araştırmaya göre kitabın yazarı Kozanlı bir akademisyendir. Ayrıca Fırat üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesidir. Adana Vilayeti ve çevresi üzerinde yaptığı araştırmaları dikkat çekmektedir. Neyse yazarı ve kitabı uzun uzadıya anlatacak değilim. Ben yazarın kitabında katılmadığım bazı noktaları belirteceğim. Katılmadığım noktaları da madde  madde belirtelim:

ü  Kitabın bir yerinde(s.61) Feke Kazasını anlatırken dört nahiye isimi verilmiştir. Dört nahiyesi arasında Erikli ismi dikkat çekmektedir. Erikli isminin doğrusu Arıklı olmalıdır.
ü  Kitapta Sis Kazasına bağlı köyleri gösteren (s.56) tabloda Yukarı Sırkıntı nahiyesi bağlı köylerden birisi dikkat çekmektedir. Bu köy Tahiri’dir. Muhtemelen ya yanlış okunmuş veya kitaba yazılırken yanlış yazılmıştır. Çünkü bu köyün isminin doğrusu Damyeri diye okunmalıydı.
ü  Kitabın önsözünde (s.8) hocamız Türk-Ermeni ilişkilerinde şöyle bir tespiti: “ Osmanlılar döneminde Rumların, Ermenilerin ve Türklerin huzur içerisinde bir arada yaşadığı ender bölgelerden biri olan Kozan coğrafyası, yaklaşık dört asır huzurlu ortamını muhafaza etmiştir. Osmanlı coğrafyasının bazı bölgelerinde XIX. Asrın sonlarında cereyan eden Ermeni isyanlarının Kozan yöresinde zuhur etmemesi, buradaki Türk ve Ermeni toplumlarında oluşan sosyal hayatın ne denli bir boyut kazandığını göstermesi açısından önem arz etmektedir.” vardır. Hocamızın böyle bir tespiti doğru değildir. Çünkü o tarihlerde dünyada hızla yayınlan milliyetçiğin ve Anadolu’da çıkan Ermeni isyanlarının Kozan Sancağında yaşayan Ermenileri etkilememesini düşünmek çok mantıklı görünmemektedir. Hocamızın bu konuda yanılgıya düşmesinin sebepleri arasında Adana’da yaşayan Ermeniler üzerinde akademik çalışma olmamasıdır. Bu konuda yöresel anlamda Cezmi Yurtsever ve Mustafa Onar’ın bazı çalışmaları vardır. Hocamız bu kişilerin çalışmalarını gördü mü bunu bilmiyoruz. Neyse biz Kozan Sancağında 1909 tarihinde kadar neden herhangi bir kargaşalığın çıkmamasını ve 1909 tarihinde kadar Kozan Sancağında yaşayan Ermenilerin siyasi faaliyetleri olup olmadığı konusundan biraz bahsedelim. 1909 tarihine kadar Ermenilerin Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurmaya çalıştıkları ve bu kurulacak devletle de daha sonrada Kilikya’yı (yani Çukurova’yı) eklemeyi planladıkları bilinmektedir. Bu yüzden Kozan Sancağında yaşayan Ermeni ileri gelenleri Anadolu’da çıkan Ermeni isyanlarına destek vermişlerdir. Netice olarak Doğu Anadolu’da kurulacak bir Ermeni devletine İngilizlerin, Amerikalıların ve Rusların desteklerini çekmesi neticesinde Ermeniler Fransızlar himayesinde Kilikya’da bir Ermeni devleti kurmayı planlamışlardır. 1877 ve 1909 yılları arasında Kozan Sancağında yaşayan Ermeniler siyasi faaliyetlerini örgütlenmek, silahlanma, Türklerin topraklarını ele geçirmek ve Anadolu’da çıkan tün isyanlara destek vermek şeklinde özetleyebiliriz.
ü  Kitabın kaynakçasında bir kaynak dikkat çekmektedir. Ahmet Şefik, “Yüzyıl Önce Ahval-i Kozan” (Neş A. Kütük), Kozan Sevdası yıl 3 Mayıs 2010. İlk bakıldığında yeni bir çalışma gibi görünse de bu çalışma orijinal kaynağı şudur: Ahmet Şerif Anadolu’da Tanin, Cilt I, Neş. Mehmet Çetin Börekçi, TTK Yay. Ankara 1999, Ahmet Şerif Bey bir gazetecidir. Çeşitli (1909-1014) tarihlerde Anadolu’da yaptığı gezileri Tanin Gazetesinde yayınlamıştır. Nitekim 1910 tarihinde Ahmet, Şerif Beyin Kozan Sancağına da uğramıştır. Kozan Sancağının Sis, Feke, Kars ve Hacın kazaları hakkında da ilginç bilgiler vermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder