Şamil
YAZAN
Araştırmacı-Yazar
Kozan
Sancağının Sınırları
Her
milleti Türk yapmak gibi her Türk boyunu da Avşar yapmak gibi bazı şeyleri
abartmayı seviyoruz galiba. Nitekim Ahmet Cevdet Çamurdan da “Kozan’ı Tanıyalım” isimli eserinde Kozan
Sancağının sınırları biraz abartmışa benzemektedir. Ahmet Cevdet Çamurdan’a
göre Kozan Sancağının güney sınırı: “ Adana’nın Karahacılı Köylerinden
başlayarak Aşağı Sırkıntı Nahiyesi ve Yukarı Sırkıntı Nahiyeleri adlı iki
nahiyeleri içine alarak Sarıçam istikametinde Ceyhan Nehrine ulaşan…” diye
tarif etmektedir. Ahmet Cevdet Çamurdan’ın verdiği bilginin tarihi gerçeklikle
örtüşür bir yanı yoktur. Çünkü Aşağı Sırkıntı Nahiyesi Kozan Sancağına bağlı
değildir. Aşağı Sırkıntı Nahiyesi Adana Vilayetinin merkezine(yani Adana’ya)
bağlıdır. Aşağı Sırkıntı Nahiyesi Çeplece Deresinin güneyinde ve Ceyhan
Nehrinin batısında yer almaktaydı. Tarih boyunca devletlerinin sınırların
değiştiği gibi vilayet ve sancaklarında sınırları da değişmiştir. Bu yüzden Kozan
Sancağının da sınırlarının tarih boyunca değişmiş olabileceğini dikkate almak
zorundayız.
Kozan
Sancağı Üzerine Yazılan Bir Kitap
Kitabın
adı “XIX. Yüzyılın İkinci yarısında Kozan Sancağı”. Kitabın yazarı Prof. Dr
Adem Tutar. 2010 tarihinde Elazığ’da Manas Yayıncılık tarafından
yayınlanmıştır. Kitap 134 sayfadır. Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Birinci
bölümde Kozan Sancağının kurulması ve idari yapısı anlatılmaktadır. İkinci bölümde
Kozan Sancağının iktisadi yapısı anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde Kozan
Sancağının sosyal yapısı anlatılmaktadır. Kitapta kitabın yazarı hakkında bilgi
verilmemektedir. Bizim yaptığımız araştırmaya göre kitabın yazarı Kozanlı bir
akademisyendir. Ayrıca Fırat üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesidir.
Adana Vilayeti ve çevresi üzerinde yaptığı araştırmaları dikkat çekmektedir.
Neyse yazarı ve kitabı uzun uzadıya anlatacak değilim. Ben yazarın kitabında
katılmadığım bazı noktaları belirteceğim. Katılmadığım noktaları da madde madde belirtelim:
ü Kitabın
bir yerinde(s.61) Feke Kazasını anlatırken dört nahiye isimi verilmiştir. Dört
nahiyesi arasında Erikli ismi dikkat çekmektedir. Erikli isminin doğrusu Arıklı
olmalıdır.
ü Kitapta
Sis Kazasına bağlı köyleri gösteren (s.56) tabloda Yukarı Sırkıntı nahiyesi
bağlı köylerden birisi dikkat çekmektedir. Bu köy Tahiri’dir. Muhtemelen ya
yanlış okunmuş veya kitaba yazılırken yanlış yazılmıştır. Çünkü bu köyün
isminin doğrusu Damyeri diye okunmalıydı.
ü Kitabın
önsözünde (s.8) hocamız Türk-Ermeni ilişkilerinde şöyle bir tespiti: “
Osmanlılar döneminde Rumların, Ermenilerin ve Türklerin huzur içerisinde bir
arada yaşadığı ender bölgelerden biri olan Kozan coğrafyası, yaklaşık dört asır
huzurlu ortamını muhafaza etmiştir. Osmanlı coğrafyasının bazı bölgelerinde
XIX. Asrın sonlarında cereyan eden Ermeni isyanlarının Kozan yöresinde zuhur
etmemesi, buradaki Türk ve Ermeni toplumlarında oluşan sosyal hayatın ne denli
bir boyut kazandığını göstermesi açısından önem arz etmektedir.” vardır.
Hocamızın böyle bir tespiti doğru değildir. Çünkü o tarihlerde dünyada hızla
yayınlan milliyetçiğin ve Anadolu’da çıkan Ermeni isyanlarının Kozan Sancağında
yaşayan Ermenileri etkilememesini düşünmek çok mantıklı görünmemektedir.
Hocamızın bu konuda yanılgıya düşmesinin sebepleri arasında Adana’da yaşayan
Ermeniler üzerinde akademik çalışma olmamasıdır. Bu konuda yöresel anlamda
Cezmi Yurtsever ve Mustafa Onar’ın bazı çalışmaları vardır. Hocamız bu
kişilerin çalışmalarını gördü mü bunu bilmiyoruz. Neyse biz Kozan Sancağında
1909 tarihinde kadar neden herhangi bir kargaşalığın çıkmamasını ve 1909
tarihinde kadar Kozan Sancağında yaşayan Ermenilerin siyasi faaliyetleri olup
olmadığı konusundan biraz bahsedelim. 1909 tarihine kadar Ermenilerin Doğu
Anadolu’da bir Ermeni devleti kurmaya çalıştıkları ve bu kurulacak devletle de
daha sonrada Kilikya’yı (yani Çukurova’yı) eklemeyi planladıkları
bilinmektedir. Bu yüzden Kozan Sancağında yaşayan Ermeni ileri gelenleri
Anadolu’da çıkan Ermeni isyanlarına destek vermişlerdir. Netice olarak Doğu
Anadolu’da kurulacak bir Ermeni devletine İngilizlerin, Amerikalıların ve
Rusların desteklerini çekmesi neticesinde Ermeniler Fransızlar himayesinde
Kilikya’da bir Ermeni devleti kurmayı planlamışlardır. 1877 ve 1909 yılları
arasında Kozan Sancağında yaşayan Ermeniler siyasi faaliyetlerini örgütlenmek,
silahlanma, Türklerin topraklarını ele geçirmek ve Anadolu’da çıkan tün
isyanlara destek vermek şeklinde özetleyebiliriz.
ü Kitabın
kaynakçasında bir kaynak dikkat çekmektedir. Ahmet Şefik, “Yüzyıl Önce Ahval-i
Kozan” (Neş A. Kütük), Kozan Sevdası yıl 3 Mayıs 2010. İlk bakıldığında yeni
bir çalışma gibi görünse de bu çalışma orijinal kaynağı şudur: Ahmet Şerif
Anadolu’da Tanin, Cilt I, Neş. Mehmet Çetin Börekçi, TTK Yay. Ankara 1999,
Ahmet Şerif Bey bir gazetecidir. Çeşitli (1909-1014) tarihlerde Anadolu’da
yaptığı gezileri Tanin Gazetesinde yayınlamıştır. Nitekim 1910 tarihinde Ahmet,
Şerif Beyin Kozan Sancağına da uğramıştır. Kozan
Sancağının Sis, Feke, Kars ve Hacın kazaları hakkında da
ilginç bilgiler vermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder