Şamil
YAZAN
Araştırmacı-Yazar
İmamoğlu üzerine
yapılmış yüksek lisans çalışmasını ilk duyduğumda çok sevinmiştim. Çünkü
İmamoğlu üzerine yapılmıştı. Ayrıca benim gözümde yüksek lisans çalışması
kalfalık eseridir. Yani ilmi bir kisve taşır. Şunu itiraf etmeliyim ki tezin
içeriğine bakınca biraz da hayal kırıklığına uğradım. İşte bu yazımda hayal kırıklığının
sebeplerini anlatırken bu tezi de biraz olsun tanıtmış olacağım.
Tez, Fatma Değirmenci
tarafından yüksek lisans tezi olarak Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Türk Halk Edebiyatı Bilim
Dalına 2009’da sunulmuş ve enstitü tarafından kabul edilmiştir. Tez adından da
anlaşılacağı üzere halk kültürü üzerine yapılmış bir çalışmadır. Bu yüzden
tezin halk kültürüyle yapılmış yönüyle ilgilenmeyip tezin İmamoğlu tarihi ile
ilgili kısmı bu yazının temel konusudur.
Tez çalışması giriş,
kaynakça, sözlük ve ekler hariç yedi bölümden oluşmaktadır. Tez çalışmasının
giriş bölümünde İmamoğlu’nun tarihi, coğrafi yapısı ve sosyal yapısı
anlatılmaktadır. Birinci bölümünde İmamoğlu’nun inanç yapısı anlatılmaktadır.
İkinci bölümde İmamoğlu’nun giyim ve kuşamından bahsedilmiştir. Üçüncü bölüm
törenler adını almaktadır. Dördüncü bölümde halk hekimliğinden bahsedilmektedir.
Beşinci bölümde İmamoğlu’nun mutfak kültüründen bahsedilmektedir. Altıncı bölüm
ise İmamoğlu’nun çocuk oyunlarına ayrılmıştır. Yedinci bölümde de İmamoğlu’nun sözlü
edebiyatından bahsedilmektedir.
Tez toplamda iki yüz altmışaltı
sayfa olup İmamoğlu’nun tarihine ayrılan kısım altı sayfadır. İmamoğlu’nun tarihine
ayrılan bu altı sayfa da kendi arasında üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm
“Araştırma
Yerinin Tarihî Gelişimi” adını
taşımaktadır. Bu bölümde “Kozan Sancağı, Çiflikât-ı
Hümâyûn, İşgal Yıllarında İmamoğlu, Cumhuriyet Yıllarında İmamoğlu”
adlı bölümlerden oluşmaktadır. İkinci bölümde
İmamoğlu’nun adı üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde ise İmamoğlu’nun tarihi
yerleri üzerinde durulmuştur. İşte tezin bu kısmına eleştirilerimiz olacaktır.
Çünkü uzun süreden beri İmamoğlu tarihi üzerine çalışan biri olarak böyle bir
hakkımızın olduğunu düşünüyorum. Bu teze yapacağımız eleştirileri madde madde sıralamaya
çalışacağım.
1. Tezin İmamoğlu tarihi ile ilgili kısımların da hep aynı kaynak
dipnot(toplamda yirmi) olarak kullanılmış ve başka bir kaynak kesinlikle dipnot
olarak kullanılmamıştır. Bu kaynağın künyesi şudur: Recai Akyel, İmamoğlu, Adana 2003[1].
Bu kaynağı eleştiren bir yazıyı daha önceden yazdığım için burada bu kaynağı
tekrar konu edinecek değilim. Bu kaynaktaki tüm yapılan ilmi hataların teze de
yansıdığı görülmektedir.
2.Fatma Değirmenci, Fikret Aslan’ın çalışması için(s.13) “Belediyeden
emekli Baskâtip Fikret Arslan'ın İmamoğlu ile ilgili bir araştırma ve
incelemesi vardır. 02.03.1990-30.11.1993 tarihleri arasında hazırlanan bu
araştırma yayımlanma ve dağıtılma imkânı bulamamıştır. Bu yayımlanmamış
çalışmayı, İmamoğlu'nun kültürel yasamı açısından çok değerli ve takdire şayan
buluyoruz.” diyerek eserin önemi vurgulamıştır. Ayrıca tezin kaynakça( s.224) kısmında da Fikret Aslan’ın “İmamoğlu
İlçesinin Tarihçesi” isimli esere yer verilmiştir. Oysa Fatma Değirmenci
değerli(!) bulduğu eseri nedense hiçbir dipnotta kaynak olarak göstermemiştir.
Ayrıca Fikret Aslan’ın bu çalışmasının tarafımızdan 2008’de yayımlandığından
dahi haberi yoktur.
3. Bir insan görmediği kaynağı niçin görmüş gibi gösterir bunu anlamak
mümkün değil. Nitekim Fatma Değirmenci’nin de bu hataya düştüğü görülmektedir. “Sosyal
ve Kültürel Yapısıyla İmamoğlu Tarihi” isimli bana ait olan çalışmam tezin
kaynakça (s. 230) kısmında görülmektedir. Ne hikmetse bu çalışmam dipnotlarda
kesinlikle görülmemektedir. Ayrıca tezde (s.5) İmamoğlu adının en eski
kayıtlara göre 1899’a kadar gittiği belirtilmektedir. Oysaki benim çalışmamı
görmüş olsaydı İmamoğlu’nun adının 1832’ye kadar gittiğini bilirdi.
3. Tezin ekler kısmındaki bazı fotoğraflar “Anılarda İmamoğlu[2]”
isimli çalışmadan alınmış ama ne bu çalışmanın kaynakçasında ne de
fotoğrafların kaynakçasında görülmemektedir.
Sonuç olarak tezin tarih ile ilgili kısımlarının ilmi hiçbir kıymeti
yoktur. Çünkü Recai Akyel’in başında bulunduğu bir komisyon tarafından
hazırlanan eserin tekrarı niteliğindedir. Bu çalışmanın konusu İmamoğlu’nun
halk kültürüdür ama İmamoğlu’nun tarihi üzerine de değinilmiştir. İmamoğlu
tarihi konusunda rahatça ulaşabilecek kaynaklardan dahi adamakıllı
yararlanılmamış –veya görülmemiş- olması bu tezin en büyük zaafıdır.
[1] Bu kitap
için yaptığımız eleştirilerimiz için bkz: http://samilyazan.blogspot.com.tr/2013/04/imamoglu-tarihi-uzerine-yapilan.html
[2] http://samilyazan.blogspot.com.tr/2013/04/imamoglu-tarihi-uzerine-yapilan.html