Tutuş
ALTAYLI
İmam,
Oruç ve Acelecilik Üzerine
Hayatımdan
tanıdığım en ilginç imamlardan biri idi. Daha doğrusu imamlık bence alakası
olmayan bir tipti. Bu yüzden bu imama “Hızlı İmam” imam diyeceğim. Zaten
anlatacağım olayla ne demek istediğimi anlayacaksınız. Hızlı İmam kısa boylu,
hafif kirli sakallı ve göbekli idi. Biraz konuşunca imamlıkla alakasının
olmadığı ve hatta imamlığı sadece para için yaptığı anlaşılıyor. Dini konuda
hiçbir soruya cevap verdiğini hatırlamıyorum. Bu durum Hızlı İmamın kendini
geliştirmediğini hatta kitap bile okumadığını göstermektedir.
Neyse
Hızlı İmamı enine boyuna anlatacak değilim. Ben konuma geleyim. Hızlı imamla
bir gün Ramazan ayında abimle gidiyoruz. Arabayı Hızlı imam kullanıyordu, abim
imamın yanında ben de arkada oturuyordum. Vakit iftara çok yakın idi. Köyden
Adana şehir merkezine Murat denilen bir araba ile gidiyorduk. İftar vakti
yaklaştıkça Hızlı İmam acele ediyor ve arabanın gazına bastıkça basıyordu.
Ramazan dolayısıyla trafikte sıkışıktı. Bu yüzden Hızlı İmam öndeki arabaları
sağ ve sol yaparak hızlı bir şekilde geçiyordu. Tabiki bize de” öndeki arabayı
nasıl geçtim?” diye de hava atmayı ihmal etmiyordu. Böyle hızlı bir şekilde
giderken yine ışıklara yakalandık. Önümüzde de bir kamyon durdu. Hızlı İmam
kamyonu sol yaparak geçim derken Hızlı İmam’ın kullandığı arabanın ön camının
üstü kamyonun arakasının köşesine çarptı. Tabi olarak ön cam tamamen kırıldı.
Allahtan kimseye bir şey olmadı. Herkes aşağıya indi. Allahtan bir tartışma
çıkmadı. Hızlı İmam nerdeyse ağlayacaktı. Abim: “Hocam hem hata sizde üstelik
ehliyet yok. O yüzden polis gelmeden gidelim” dedi. İkna olan Hızlı hocayla
beraber olay yerinden ayrıldık. Bu olaydan ders alıp arabasını daha dikkatli kullanması
gereken Hızlı İmam arabayı yine hızlı sürüyordu. Demek ki huylu huyundan
vazgeçmiyor…
İmam,
Marul ve Günah üzerine…
Hızlı
İmam ile kardeşim beraber İmamın köyüne doğru giderkene tarlalarda marul
görürler. Kardeşim biraz muzip bir insandı. Birazda Hocayla uğraşmak için: “Hocam
ne güzel marullar. Yersek herhalde günah olmaz.” Der. Şevke gelen hoca hemen
arabayı durdurur. Kardeşim hemen ağız değiştirmiş: Hocam olur mu? Bir marul
için günah mı girelim.” der. Hızlı İmam marul yemekle yememek arasında bir
çelişki yaşar ve kardeşimin teşvikiyle bir marul yüzünden günaha girmekten
vazgeçer.
Namaz,
İmam ve Sinirlenmek Üzerine
Hızlı
İmam neye sinirlendiyse iyi sinirlenmiş. Tam bu sırada namaz vakti gelmiş.
Hocaya hanımı namaz vakti hatırlatmış. Hoca o kadar sinirlenmiş ki : “Bana ne
bana ne!! Sanki bana para mı veriyorlar!!”
Abi o marul hikayesi birazcık eksik kalmış göz hakkı var günah olmaz sen al dedi . Ozam sizcalin dedim. Ben imamı yakalararasa bana iyi demeleri sen kucuksün bişi olmaz dedi ya adam
YanıtlaSilAbi o marul hikayesi birazcık eksik kalmış göz hakkı var günah olmaz sen al dedi . Ozam sizcalin dedim. Ben imamı yakalararasa bana iyi demeleri sen kucuksün bişi olmaz dedi ya adam
YanıtlaSil